Aynı grupla yeni turlar düzenlemeye bir türlü vakit bulamadık. Hal böyle olunca deniz tatilimizi bir nevi tura çevirmeye karar verdik ve gitmeden önce yemek yiyeceğimiz yerler için güzel bir araştırma yaptık :) Yolculuktaki ilk durağımız İzmir oldu. Burada bize Sedef teyze de eşlik etti.
Öğle yemeği için Deniz Restoran'ı seçtik. Çok fazla deniz ürünü yemeği tercih etmeyen biri olarak yediğim herşeyi çok beğendiğimi söyleyebilirim. Salata ve mezeler harikaydı, hem çok taze, hem çok lezzetli...
Ara sıcak olarak kalamar söyledik. Ben çok büyük bir fark göremedim. Burada sos istenirse getiriliyormuş haberiniz olsun. Bence sos ile daha lezzetli oluyor. Ana yemek olarak da 3 çeşit balık söyledik. İlk seçimimiz lagos idi. Merak ettiğim için Şevket-i bostanlı balık kavurma olarak tercih ettim. Fesleğenli kremalı bir yemekmiş. Kremalı sosu biraz ağır geldi, ama balık çok lezzetli idi. Bence şevket-i bostanlar yanına limonla servis edilseydi daha güzel olurdu.
İkinci tercihimiz sinarit idi. Bunu ızgara olarak istedik. Bana biraz sert geldi ama Sedef teyze en çok bunu beğendi. Tabi sert dediğime bakmayın, yine standartın çok üstünde idi :)
Son tercihimiz de trança oldu. Bu mercanın büyüğü oluyormuş. Bunu da ızgara olarak istedik. Ben en çok bunu beğendim. Yumuşacık ve çok lezzetliydi. Balık yemeği tercih etmeyen biri olarak bu kadar beğenmeme ben bile şaşırdım :)
Balıklarımızı yiyip, biramızı içtikten sonra biraz kordonda yürüdük. Sonra da tatlımızı yemek için Reyhan Pastanesi'ne gittik. Yemeği çok yediğimiz için tatlıya pek yerimiz kalmadı ama denemeden geçemedik. İyi ki de denemişiz, yeni ve güzel lezzetler tatmış olduk. İlk tercihimiz methini çok duyduğumuz balka yani balkabaklı cevizli pasta oldu. Egemen'in favorisi bu :)
İkinci tercihimiz de polka yani portakallı çikolatalı pasta idi. Ben de bunun kremasına bayıldım. Açıkcası balkanın keki, polkanın kreması müthiş bir ikili olurdu, bence onu da denemeliler :)
Akşam Egemen'in kuzeni Fulya'ya yemeğe gideceğimiz için pastaneden çıkarken kurabiye reyonundan da bir paket yaptırdık. Onları da başarılı bulduğumuzu söyleyebilirim. Ne yapsalar güzel yapıyorlar belli. Sanırım yorgunluktan ve çok yemekten akşam fotoğraf çekmeyi atlamışım. Hem Fulya'nın güzel rakı sofrasını, hem de oğlu Çağan'ın yemek yiyişini maalesef gösteremiyorum :(
Ertesi gün kahvaltıdan sonra Çeşme'ye doğru yola çıktık. YKB pazarlama ekibinin favori oteli Çilek Marina Otel'e yerleştik :) Çok temiz bir otel, marinaya çok yakın, kahvaltısı lezzetli. Yani Çeşme tatili için bence biçilmiş kaftandı. Havuzu da var ama biz hiç kullanmadık.
Otele yerleştikten sonra biraz dinlendik, sonrasında Çeşme'yi gezelim dedik. Hem marina, hem çarşı çok güzel ve hareketli. Her türlü mekanı bulmanız mümkün. Herkes ya alışveriş yapıyor, ya yemek yiyor :) Manzaraya zaten söyleyecek söz yok, deniz mükemmel...
Çeşmeyi dolaşırken acıktığımızı farkettik ve marinadaki Kumrucu Şevki'ye oturduk. Kumruyu beğendik ama biz bu markaya pek ısınamadık. Çeşme içerisinde bile 5-6 tane yeri var. Heralde ondan, bize çok seri üretime geçmiş gibi geldi. Bu arada aklınızda olsun marina'daki dükkanda mevcut ücretine +1 TL eklenmiş durumda :) Biz yengen kumru ve süper kumru aldık. Fark olarak süper kumruda bir çeşit peynir daha var. Pek fark yaratmıyor. Yanında getirdikleri salatalık turşusunu çok beğendim, hepsini bitirdim...
Çarşıyı gezerken diğer durağımız Rumeli Pastanesi oldu. Sakızlı ve karadutlu dondurmasını denedik, bayıldık. Bir Yaşar Usta hayranı olmama rağmen, kesinlikle söyleyebilirim ki buranın karadutlu dondurması ile yarışamaz :) Sakızlı muhallebi ve sakız tatlısını da yedik. İkisi de çok lezzetli idi. Sakız ve karadutla yapılan ne varsa burada iyi yapılıyor. "Çeşmeli" olarak da kahve ve reçel markaları var. Sakız reçeli ve sakızlı türk kahvesi aldık ama henüz deneme fırsatımız olmadı.
Biraz daha dinlenmek için otele döndük. Gece tekrar dışarı çıktık. Çeşme gece de ayrı güzel. Marina'ya bu haliyle de bayıldım. İster gez dolaş, ister bir yerde otur, bir şeyler iç.
Biz tercihimizi hafif bir şeyler yemeden yana kullandık ve güzel görünen mekanlardan birini, Milestone'u seçtik. Hiç bilmeden girdik ama hem yediğimiz pizzadan, hem içtiğimiz şaraptan, hem de izlediğimiz manzaradan çok memnun kaldık. Yediğimiz en iyi margarita pizzalardan biri olduğunu söyleyebilirim. Manzara deseniz ayrı güzel. Sohbet muhabbet, güzel bir akşam geçirmiş olduk.
Biz tercihimizi hafif bir şeyler yemeden yana kullandık ve güzel görünen mekanlardan birini, Milestone'u seçtik. Hiç bilmeden girdik ama hem yediğimiz pizzadan, hem içtiğimiz şaraptan, hem de izlediğimiz manzaradan çok memnun kaldık. Yediğimiz en iyi margarita pizzalardan biri olduğunu söyleyebilirim. Manzara deseniz ayrı güzel. Sohbet muhabbet, güzel bir akşam geçirmiş olduk.
İkinci gün biraz yemeğe ara verip, Aya Yorgi'deki Marrakech'e gittik :) Denizden korkan biri olarak bana pek farketmiyor ama Egemen için bu fedakarlığı yapmam gerekiyordu :P Yorumları okuduktan sonra bu plaja gidip gitmemek de çok kararsız kalmıştık ama biz pek gerginlik verecek durumla karşılaşmadık. Sanırım haftaiçi ve sezon sonu olmasının bunda çok etkisi var. Bizim için gayet güzel bir gündü. Mojitolarımızı içtik, denize girdik, güneşlendik, kitap okuduk, gerçekten dinlendik... Aya Yorgi koyu muhtemeşem bir koymuş, deniz çok güzel, ayağım yere değemediği için korkumdan çok uzun süre kalamasam da, girdiğim anlarda çok memnun kaldığımı söyleyebilirim :) Dalgasız, tertemiz bir deniz.
Bütün günü plajda geçirdikten sonra akşama rakı-balık yapalım dedik ve Şifne'deki Ferdi Baba Lokantası'na gittik. Gözümüz döndüğü için fazlaca meze seçtik. Deniz börülcesi, kabak çiçeği dolması, girit kabağı, enginar kızartması, semiz otlu yoğurt aldık. Girit kabağını hiç yiyemedim, benlik bir lezzet değilmiş. Enginar kızartmasını da çok anlayamadım. Zeytinyağlı enginar sanırım daha güzel. Kabak çiçeği dolması güzeldi ama bir de çiçek kızartması diye birşey varmış, onu denesek daha iyi olabilirmiş. Diğerleri ve salata güzeldi.
Ara sıcak olarak ahtapot ızgara ile deniz mahsüller böreği yedik. İkisi de çok iyiydi, hem yeme telaşından hem de alkolden sanırım fotoğrafını çekmek aklımıza gelmemiş :) İlk defa ahtapot yedim, görmesem deniz ürünü yediğimi anlamam, çok değişik bir lezzetti. Ama kendi açımdan görmesem daha iyiydi :P Börek ise cidden harikaydı, ikimiz de bayıla bayıla yedik. Daha önce farklı balıklar denediğimiz için bu sefer deniz çuprası seçtik.
Bu pişmemiş mi falan derken, bir anda balık bitmişti :) Artık balık mı çok iyiydi, pişirilmesi mi süperdi bilemiyorum, ama çok lezzetli bir çupra yedik. Sonra da tatlı olarak fırında helva istedik. Keşke istemeseymişiz. Çok güzeldi ve ben biraz yemeği abarttım. Yol boyunca karnım ağrıdı diyebilirim, tadında bıraksam süper bir gece olacaktı. Bu arada rakımızı bitiremeyince kalanını yanımıza aldık. Daha sonra yine gelirim diyorsanız, üzerine isminizi yazıp saklıyorlar. Yan masan gördük :P Bir de hem burada, hem deniz restoran'da güzel hesap ödedik, aklınızda olsun :)
Ertesi gün için planımızın ilk kısmı Ilıca Plajı'na gitmek idi. Ama o gün aşırı rüzgarlı olunca orada denize girmekten vazgeçtik. Tabi gezerken zamanı çok ayarlayamayınca o gün denize de girememiş olduk.
Ilıca, Çeşme'ye göre çok durgun bir yer. Sanırım genelde yazlıkçılar var, onun dışında pek bir hareketlilik göremedik. Dalgalı olmadığı zamanlarda denizi çok güzel olur diye düşünüyorum. Ama öyle bir zamana denk getiremeseniz bile mutlaka uğramanızı gerektiken 2 tane mekan var. İlki Kumrucu Hüseyin. Kendisi kumrunun mucidi oluyor :) Markalaşma yoluna gitmemiş küçük samimi bir mekanı var. Biz kumrusunu da Şevki'den daha çok beğendik. Dolayısıyla favori kumrucumuz burası oldu :)
İkincisi ise Dost Pide & Pizza. Yani bir pide ne kadar farklı olabilir ki diyerek gittim ve yanıldığımı çok iyi anladım. Denemek için bir tane kıymalı, bir tane de kuşbaşılı pide aldık. Kuşbaşılı standartın çok üstünde olmasına rağmen kıymalı öyle mükemmeldi ki kuşbaşılıyı yemek istemedik bile :) Hayatımda yediğim en iyi kıymalı pide idi... İncecik çıtır çıtır hamuru, yumuşacık kıyması ile gerçekten doyumsuz bir lezzet.
Ilıca'dan sonraki durağımız Alaçatı oldu. Çok güzel bir yer olduğunu duymuştum, ama bir de gitmek gerekiyormuş. Gerçekten bayıldık, harika bir yer.
Düşündüğümüzden çok daha büyük, çok daha alternatifi olan, aradığınız herşeyi bulabileceğiniz bir yer. Bir de çiçekleri, renkli pencere ve kapıları ile ambiyansı cabası...
Bir tek merkezi değil, sörf plajları da harika. Bizim gittiğimiz gün Windsurf Dünya Kupası vardı. Tepeden sörfçüleri izledik, bizim için harika bir görsel şölen oldu. Aynı anda bu kadar hızlı hareket eden sörfçüyü bir arada görmemiz sanırım bir daha pek mümkün olmaz :) Benim yüzümden bu sene kurs almaktan vazgeçmiştik, ama sanırım bir daha sefere kaçışım olmayacak, Egemen çok pişman oldu yapamadığı için...
Gezerken ilk molamızı İmren Helva ve Tatlı Evi'nde verdik. Çalışanları da tatlıları kadar şeker. Herşeyiyle bu işletmeyi çok beğendiğimi söyleyebilirim. Alaçatı içerisinde birbirine çok yakın 3 yeri var, çoğunlukla hepsi de dolu oluyor...
Önce çayın yanına sakızlı kurabiye ve lorlu kurabiye aldık. Sakızlı kurabiye güzeldi ama sakızla yapılan en güzel şey olduğunu söyleyemeyeceğim. Lorlu kurabiye ise süper bir lezzetti. Peynirli olduğu için çok uzun süre tazeliğini koruyamıyormuş. Yoksa koca bir paketle gelirdim İstanbul'a :)
Tadımlık kurabiyelerimizi yedikten sonra gelmemizin esas sebebi olan sakızlı tatlıyı sipariş ettik. Üzerine de kaymaklı dondurma. Mükemmel ikili bu olsa gerek. Hem tatlı çok güzeldi, hem de dondurma yediğim en iyi kaymaklı dondurmalardan biriydi. Durum böyle olunca tabağı bitirmemiz pek uzun sürmedi.
Enerjimizi alıp, gezmeye devam ettik. Tabi gezerken alışverişsiz olmaz. Havlu da aldık, magnet de :) Hediyelik eşya mı alıyoruz, yoksa ihtiyaç mı gideriyoruz ben pek anlamadım. Gözümüze kestirdiğimiz çok güzel 2 resim ve taştan bardak altlıkları da vardı, ama dükkanın sahibini çok sevimsiz bulduğumuz için almadık. İyi mi yaptık bilemedim. Alaçatı'daki tek cins insan sanırım oydu, o da bize denk geldi, yapacak bir şey yok artık :) Bir de süper kokulu sabunlar aldık. Hoş, insanlar faydalarına bakıp sabun seçiyordu ama ben kokularına bakmayı tercih ettim. Kestane, vanilya, yeşil elma ve kakao süper...
Akşam yemeğinde biraz ev yemeği yiyelim dedik ve İmren Restoran'a gittik. Hem Alaçatı, hem de Çeşme'de var. Kadagan kardeşler işletiyor. Biz daha sonra Çeşme'dekine de gittik, iki restoranda da yediklerimizden çok memnun kaldık. Meşhur yemekleri Papaz yahnileri imiş ama Alaçatı'da yapmıyorlardı, Çeşme'de de bitmişti, dolayısıyla malesef yiyemedik. Onun yerine güveç tercih ettik, çok lezzetli idi. Meze olarak da yoğurtlu semiz otu, kabak çiçeği dolması, tarla börülcesi aldık.
Aslında yemek için planımız Yaya'ya gitmekti. Ama sürekli yemek yeme modunda olduğumuzdan çok fazla birşey yiyemeyeceğimizi düşünüp, hafif birşeyler yemek için farklı bir yer seçelim dedik. Yine de bu mekanı merak ettiğimiz için yemekten sonra birşeyler içmeye gittik. 2 farklı kokteyl sipariş ettik, ikisi de vasattı :( Dolayısıyla bizim gibi birşeyler içmek için gitmenizi pek önermiyoruz... Fakat ambiyansı çok güzel, sokakta çok masası yok, içerde büyük bir bahçesi var. Özel bir yemek için vs ideal bir yer olabilir. Geceye devam etmek için çok fazla mekan vardı ama biz yorgun savaşçılar uyumayı tercih ettik :)
Son günümüzün tamamını denizde geçirelim istedik ve yine tercihimiz Aya Yorgi oldu. Bu sefer plaj olarak Babylon'u seçtik. Epey büyük bir alan. Tam olarak plaj gibi değil, çimlerin üzerinde uzanıp, güneşleniyorsunuz. Ama koyun büyük bir bölümü buraya ait. Bu da çeşitlilik yaratmış. Hemen derin sulara da girebiliyorsunuz veya uzun bir süre boy hizasında bir denizde de yüzebiliyorsunuz. Özetle denizi tam benlik :) Tarz olarak da daha üniversite gençliğine hitap eden bir yer.
Bizim gittiğimiz gün Soundgarden Festival de vardı. O yüzden öğleden sonra epey kalabalık olduğunu söyleyebilirim. Biz bütün gün denize girdik, güneşlendik, müzik dinledik.
Bu esnada bira-patates yaptık ama bizi kesmedi. Aklımız dünkü pidedeydi :) Öyle olunca çıktık, Ilıca'da pide, Alaçatı'da sakız tatlısı yedik. Bir saat içinde de Aya Yorgi'ye geri döndük. Ben bile kendimize inanamadım :)
Akşam olduğunda otele geri dönüp, tuzlarımızdan arındık :) Biraz çarşıyı gezelim, sonra konserlere döneriz diye düşünmüştük ama vazgeçtik. Marina'da da şarap festivali vardı, burada takılmaya karar verdik. Canlı müzik, şarap tadımı vs olunca herkes epey bir rahatlamış görünüyordu :) Ortam çok fazla kalabalıklaşınca yürümek için sahile yöneldik. Yürürken meydandaki amcadan mısır aldık. Hem satan amca, hem mısırlar süperdi. Servis de bir o kadar öyle, ıslak mendilden kürdana kadar herşey hazır. Biraz gezdikten sonra 00:00 da başlayacak olan Duman konserine gideriz diye düşünsem de, üşendik ve otele geri döndük. Sanırım rüzgar bize pek yaramıyor, hemen uykumuz geliyor...
Sabah bavullarımızı topladık, arabaya yerleştirdik. Sonra kahvaltımızı yaptık ve İstanbul için yola koyulduk. Amacımız doğrudan eve dönmekti ama Mustafakemalpaşa ilçesi'nden geçerken caydık :) Kemalpaşa tatlısının orijinali acaba nasıl oluyor dedik, ve ufak bir araştırmadan sonra Meşhur Tatlıcı veya Dondurmacı Ahmet olarak bilinen mekana gittik.
Çok küçük salaş bir mekan. Çayı bile dışarıdan söylüyorlar. Pek peynir tatlısı yiyen birileri değiliz ama yediğimiz en iyi kemalpaşa tatlısı olduğunu söyleyebiliriz. Evde yapmak için de aldık. Paketler normal koşullarda 1-2 gün, dondurulmuş halde 5-6 ay dayanıyormuş. En küçük paket 25lik idi, öyle olunca küçük paketlere bölüp, buzluğa attık. Mekanda yediğimiz bize çok tatlı gelmişti, kendimiz yaparken biraz daha az tatlı yaparız diye düşünüyoruz.
Tatlımızı yedikten sonra yeniden yola koyulduk. Eve geldiğimizde gerçekten bitmiştik... Ama ne olursa olsun buna değdi. Hem süper bir deniz tatili, hem de mükemmel bir yemek turu yapmış olduk...
Deniz Restoran: 0 232 4644499
Reyhan Pastanesi: 0 232 4222802
Kumrucu Şevki: 0 232 7126493
Rumeli Pastanesi: 0 232 7126759
Milestone: 0 232 7121915
İmren Restaurant - Çeşme: 0 232 7127620
Ferdi Baba Restaurant: 0 232 7172145
Kumrucu Hüseyin: 0 232 7230635
Dost Pide & Pizza: 0 232 7232059
İmren Tatlı ve Helva Evi: 0 232 7168356
İmren Restaurant - Alaçatı: 0 232 7160285
Yaya: 0 232 7167653
Meşhur Tatlıcı: 0 224 6131172