Haftasonu düğün için yolumuz Manisa'ya düşünce yine bu fırsattan faydalanalım istedik. Çok fazla zamanımız olmayınca her yere gitme fırsatımız olmadı, ama gidebildiğimiz yerlerden gayet memnun kaldık.
İzmir'e inince ilk durağımız Bostanlı'daki Kumrucu Ömür oldu. Egemen hem eskiyi yad etti, hem de kumruları götürdü. Tarz olarak Çeşme'dekilere pek benzemese de çok lezzetliydi. Biz salam koymayın demiştik ama sosis koyduklarını unutmuşuz :)
Karşıyaka'da dolaşıp, yediklerimizi erittikten sonra istikametimizi Manisa'ya çevirdik ve Egemen'in çocukluk arkadaşlarından Emre ile buluştuk. Hem öğle yemeğimizi yiyelim, hem de meşhur Kağıtçı Ali'nin köftelerini deneyelim dedik. Zamanında sanayi sitesinin içinde bir nevi esnaf lokantası imiş. Ama artık sanayi çalışanlarından çok dışarıdan geleni var. Çocuk parkı bile yapmışlar :)
İlk denediğimiz şey kuzu kokoreç oldu. Ben kokoreçi hiç böyle yememiştim, gerçekten çok güzeldi. Bahar aylarında daha da iyi oluyormuş diye duyduk, ama bu hali bile bizim için yeterli idi.
Şişi de güzel dedikleri için şiş siparişi de vermiştik ama yine Dost Pide'deki sendromu yaşadık. Şiş gayet güzel olmasına rağmen, köfte öyle iyiydi ki benim canım hiç şiş yemek istemedi. Kağıtta gelen köfte, yanındaki soğan domates gerçekten denenmesi gereken tatlardan. İyi ki gelmişiz :)
Manisa'da gezecek pek yer yok. Öyle olunca İzmir'e geri dönelim dedik. Hem biraz dinleniriz, sonra da düğün için hazırlanmaya başlarız diye düşündük. Eve gidince yine çok duramadık, kordona gidip yürüyelim, deniz havası alalım diyerek kendimizi dışarı attık. Hazır oralara kadar gitmişken Sevinç Pastanesi'ne de uğrayıverdik ;)
Burası da çok ünlü bir pastane, ancak Reyhan Pastanesi buradan daha iyi ürünlere sahip diye düşünüyorum. Hoş, denediğimiz tatlı, pavlova, gerçekten çok iyiydi. İçerisinde böğürtlen, çilek ve ahududu var. Çok hafif, yaz için harika bir tatlı. Bir dahaki seferlerde diğer meyvelerle olanları da denemek istiyorum :)
Bütün gün dünyaları yedikten sonra eve döndük ve düğün için hazırlandık. Turgutlu Yayla Mevkii'ne doğru yola koyulduk. Zaten bütün gün ya yoldaydık, ya yemek yedik :)
Ertesi gün olduğunda yine arkadaşlarımızla buluşalım dedik. Doğukan ve Şerife'yi alıp, Yakaköy'deki Dağmaran Kahvaltı Evi'ne gittik. Lor üzerine karadut reçelini Egemen'le ilk defa denedik, çok beğendik. Egemen'in favorilerinden biri de çemendi. Bayıla bayıla yedi. Aslında yediğimiz her ürün çok lezzetliydi, sıcak sıcak gelen bazlamalar da tabi kahvaltıyı daha da keyifli hale getirdi.
Ama bence kahvaltıdaki en bomba yiyecek bol tereyağlı peynirli yumurta idi. Hiç bu şekilde yumurta yememiştim, çok lezzetliydi. Ye ye doyamadık :) Tabi sadece yiyecekler değil havası da çok güzeldi, her yer ağaçlık. Çalışanları zaten çok kibar, çok efendi insanlar. Eğer vaktiniz varsa mutlaka gitmenizi öneririm.
Kahvaltıdan sonra amacımız Manisaspor Kebapçı'sına gitmekti, ama öyle toktuk ki bu seçeneği daha sonraki bir geziye saklamaya karar verdik. Biz de İzmir'e geri döndük.
Biraz dolaştıktan sonra çay/kahve içmek için favori pastanemiz Reyhan Pastanesi'ne gittik. Geçen sefer merak ettiğim Kabune'yi denedim. Krokanlı, muzlu, çikolatalı bir pasta. Ama içeriğinden beklenmeyecek kadar hafif. Mutlaka denemenizi isterim, muzlu kreması enfes.
Ancak bu kadar beğendiğim ürünleri olmasına rağmen bir daha Reyhan Pastanesi'ne gider miyim pek emin değilim. O kadar dolu olmamasına rağmen servis çok kötüydü. Hazır bir pastayı getirmeleri için yarım saat geçmesi ve 3 kere isteğimizi tekrar etmemiz gerekti. Garsonlar ve tavırları açıkçası bizi rahatsız etti. Kısacası 2 hafta önceki pastane ile şimdiki pastane arasında dağlar kadar fark var. Bu tip bir mekanın bu konularda daha dikkatli davranması gerekir diye düşünüyorum.
Bu da olmasaydı bu haftasonu mükemmel olacaktı ama neyse nazar boncugu olsun. Çok yorulduk ama gerçekten güzel ve leziz bir haftasonu geçirdik. İyi ki evlenmişler :)
Kumrucu Ömür: 0 232 3306066
Sevinç Pastanesi: 0 232 4217590
Dağmaran Kahvaltı Evi: 0 232 3775005
Ali Baba Kağıt Köfte: 0 236 2361384
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder